Senin yürüdüğün yollarda, yürüdüğün ben olabilmek için.Artık bir hikâyem var, yontulmuş kayaların arasından delice çağlayan bir damlada boğulduğum. Sana çehresini henüz tanıyamadığım bir balığın karnından sesleniyorum. Burası karanlık ve ıssız bir yer. Ve ben karanlıktan çok korkuyorum. Dostça bir el uzatıyorum; senin hikâyende sana ayakkabılarımı sunabilmek için, benim hikâyem de beni anlayabilmen için. Senin yürüdüğün yollarda, yürüdüğün ben olabilmek için. Bu benim hikâyem, bu senin hayalinde canlanacak, kelimelerini senin boyayacağın bir hikâye. Lütfen yanına bir fincan al, mısralar sana çay ısmarlayacak. Bana iyi bakar mısın?